Özne Olarak Kadın

Tarih boyunca cinsiyet temelli birçok algı biçimi, toplumsal yapıları şekillendirmiş, bu yapılar zaman içinde kadınların sosyal konumunu, fırsat ve kapasitelerini belirleyen etkenler haline gelmiştir. Beklenti ve değer yargıları şeklinde ifade bulan bu algı biçimleri, kadınların hayatında kimi zaman somut mağduriyetler oluşturmuş kimi zamansa dili, zamanı, mekânı ve iş bölümünü şekillendirerek onları toplumda belirli alanlara itmiştir. Küresel düzlemde ise baskın iktidar yapılarının ve bilgi sistemlerinin şekillendirdiği tahakküm biçimleri, kendi amaçlarına hizmet edecek şekilde kadınları araçsallaştırmakta, ötekileştirmekte ve nesneleştirmektedir. Buna karşın kadınlar hayata tutunmak ve adil yaşam koşulları oluşturabilmek için çeşitli taktikler üretmiştir. Kimi durumlarda ise örgüt bilinci geliştirip haksızlıklara karşı birlikte mücadele etmişlerdir. Adil bir toplum yapısı nasıl olmalıdır? Sivil toplumun öznesi olarak kadınlar nasıl güçlendirilmelidir? Kadın hareketini gelecekte hangi zorluklar beklemektedir? Kamusal alanın erkek egemen yapısını sorgulayan kadın hareketi, sivil toplum kavramını yeniden kurgulayan bir potansiyel barındırır mı?

Konuşmacılar

Dr. Nursem Keskin Aksay

Moderatör,
KADEM Yönetim Kurulu Üyesi

Doç. Dr. Merve Safa Kavakcı

Büyükelçi,
Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığı

Fatima Gailani

Afgan Barış Müzakerecisi,
Kadın Hakları Aktivisti

Dr. Tesnim Khriji Chirchi  

Öğretim Görevlisi, İbn Haldun Üniversitesi
İcra Direktörü, Jasmine Araştırma Vakfı

Dr. Sharifa Noaman Al-Emadi

İcra Direktörü, Doha Uluslararası Aile Enstitüsü