2. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yerli ve yabancı çok sayıda bakanın katılımıyla bugün başladı.

Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü kapsamında WOW Convention Center’da düzenlenen açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 40 yıllık siyasi hayatındaki tüm mücadelelerde en büyük gücü kadınlardan ve gençlerden aldığını belirtti. Erdoğan, “Yeni Türkiye’yi inşallah ülkemizin kadınlarıyla birlikte inşa edeceğiz. Geleceğin güvenli, huzurlu, adil, müreffeh dünyasını, doğudan batıya, kuzeyden güneye yerkürenin her köşesindeki kadınlarımızla birlikte kuracağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cinsiyetten kaynaklanan haksızlık ve adaletsizliğin dönemler ve toplumlar üstü bir sorun olarak karşımıza çıktığını ve zaman içinde örf, adet, töre denilerek adeta kurumsallaştırılmakta, kırılması zor yargılar haline dönüştüğünü vurguladı. Erdoğan,” biz kadınlarımızın yükünü hafifletmeyi bir sorumluluk kabul ettik” dedi.
Zirvenin açılışında konuşan KADEM Kurucu Başkanı Doç. Dr. Sare Aydın; kadının insan hakları meselesinin, cinsiyet üzerine kurulmuş bir mücadeleye indirgenemeyeceğini vurguladı. Kadın meselesinin, dünyanın en önemli meselelerinden olduğunu belirten Aydın, tüm dünyayı bir kez daha her türlü şiddete karşı durmaya, ayrımcılığa, İslamofobyaya, ırkçılığa karşı dünyanın tüm kadınları için adaletin izini sürmeye davet etti.
Aydın, savaşların vicdanlarda açtığı yaraların kapanmaz hale geldiğini anlatarak, “21. yüzyıl modernlik iddiasında bulunan birçok ülke bu insanlık imtihanında kaybedenlerden olmuştur. Bu noktada, 3,5 milyon mülteciyi misafir eden ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum. İnsanoğlu önce insana yapılanı, çocukların masumiyetini, kadınların içlerine akıttıkları gözyaşlarını görür. Çünkü bu coğrafyanın ahlak ve medeniyet anlayışı bunu gerektirir. Barış ve huzurun hâkim olduğu dünya için bir kişiye yapılan haksızlığı tüm insanlığa yapılmış addeden ve bu haksızlığın karşısında duran iz’an, idrak ve hareket gücüne sahip olmalıyız” dedi.
Zirvede konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ise “Verdiğimiz mücadelenin gayesi, coğrafyamızda acı ve gözyaşına boğulan kadınlarımızın elinden alınan onurunu yeniden kazandırmaktır. Eşitlik kavramının dar ve yetersiz anlamı içine sıkışmadan, kadının kendi hakikatine uygun bir saygınlık kazanması bu alandaki en önemli hedefimizdir. Kadını bilgiden, üretimden, aileden ve çocuktan bağımsız gören anlayış, telafisi olmayan bir toplumsal çöküşe zemin hazırlamıştır. Kadını her alanda hak ettiği yere taşımaya çalışırken, onun aile içindeki rolünü görmezlikten gelemeyiz. Modern dünyanın başlıca yanılgılarından biri budur” diye konuştu.
UN Women Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi Ingibjorg Gisladottir de yaptığı konuşmada “Türkiye’de 697 bin hassas Suriyeli kadın olduğu tahmin ediliyor. Bu kadınların acil desteğe ihtiyaçları var. Türkiye kendilerine örnek teşkil eden bir ev sahipliği yapıyor. Türkiye bu kadınlara, başta tıbbi olmak üzere her konuda ücretsiz yardımlar yapılıyor” dedi. Ancak mülteci kadınların insan hakları ve başka alanlarda da yardıma ihtiyacı olduğunu vurgulayan Gisladottir, “Mülteci kadınlar gittikleri yerlerde zor şartlar altında kalıyor. Dil bilmiyorlar. Ülke şartlarına aşina değiller. AB’de sığınma umuduyla gidiyorlar. Onlara karşı çok suç işleniyor. Şiddetle karşılaşıyorlar” diye konuştu.